Meslektaşlarımız dövülüyor, sövülüyor, öldürülüyor, ama bizler sizden merhamet beklemiyoruz, sadece adalet istiyoruz. Bizler sağlıkçıyız, kendimizi savunma eğitimi almadık ama görünüyor ki ciddi bir korunmaya ihtiyacımız var. Sizden sadece adalet istiyoruz.
Bir gün birisi gelip siz kürsüdeyken mesleğinize ve şahsınıza hakaret etse, mahkemeye bir şey olmamış gibi devam edip ya sabır çekip, hakaret eden kişiyi de stres ortamında olur böyle şeyler mi dersiniz? Ama aynı olay hastanede gerçekleşince neden “stres ortamında olur böyle şeyler” deyip şiddete uğrayan sağlıkçıya da nasihat verip davayı kapatıyorsunuz. Peki hakarete uğrayan sağlıkçı, şiddet uygulayan hasta yakınının hastasına yanlışlıkla hatalı tedavi uygulasa ve hasta doktorun hatasından sakat kalsa, stres ortamında olur böyle şeyler mi diyorsunuz?
Biz adalet istiyoruz hakim bey. Mesleğimize ve kişiliğimize hakaret eden şahıs için de, yanlış tedavi uygulayan sağlıkçı içinde, biz adalet istiyoruz hakim bey.
Bizler şiddete maruz kaldığımızda haklı olduğumuz davamızda bile mahkeme salonlarına korkarak, geliyoruz. Salonun önünde bizleri darp eden adamlar ile saatlerce beraber bekliyoruz, oralarda bile onların hakaretlerine maruz kalıyoruz. Biz iltimas istemiyoruz sadece adalet istiyoruz, korunmak istiyoruz.
Siz hiç size hakaret eden veya sizi darp eden adamla olay günü iş çıkışında karşılaştınız mı? Bizler bunları çok yaşadık. Hakarete uğradığımız veya darp edildiğimiz için davacı olduğumuz kişilerle iş çıkışında çok karşılaştık. Evimize kadar çok takip edildik. Hatta korkudan davadan vaz geçtiğimiz çok oldu. Sizler korktuğunuz için hiç davanızdan vaz geçtiniz mi?
Bizler dayak yedikten sonra veya hakarete uğradıktan sonra amirlerimizden davamızdan vaz geçmemiz için çok uyarılar aldık. Biz sadece hakkımızı arıyoruz, adalet istiyoruz. Sizlere hakaret veya darp suçu işlediği kesin olan birisinin af edilmesi için amirlerinizden telefonlar geldi mi? Sizler birileri istediği için hiç davanızdan vaz geçtiniz mi?
Bir hafta içinde aynı şehirde 3 ayrı hastanede hekime şiddet olayı oldu, acil serviste silahlar patladı, 16 yaşında bir çocuk annesinin gözleri önünde hem de acil serviste bıçaklanarak öldü. Sonuç, değişen bir şey yok. Sözde bizler şiddete karşıyız falan filan….
Bir ülkede 3 ayrı mahkeme salonunda bu olaylar gerçekleşseydi ne olurdu, yine aynısı mı olurdu? Tabi ki hayır, her türlü önlem alınır, hiç bir şey sözde kalmazdı. Ama olaylar hastanede olunca, mağdurlar sağlıkçı olunca “olur böyle şeyler”, “stres ortamı”, gibi söylemlerle kendinizi avutmaya devam ediyorsunuz. Unutmayın böyle giderse ülkemizde sağlıkçı diye bir meslek kalmayacak. Tedavi olmak için işte o zaman hep birlikte ithal sağlıkçılara muhtaç kalacağız.
Hekim hekimliğini, hakim de hakimliğini yaptığında huzur buluruz. Hepimiz aynı gemide yaşıyoruz. Bu gün bizlere hakaret veya darp etme cüretinde bulunanlar yarın aynı hareketi sizlere de yapma potansiyelindedirler. Başınıza herhangi bir olay geldiğinde sizleri tedavi edecek sağlıkçılar bulabilmeniz için bizlere sahip çıkın. Sizden yapamayacağınız bir şey istemiyoruz, sadece adalet istiyoruz hakim bey.
Sizler adalet dağıtın ki bizler de şifa dağıtmaya devam edebilelim.